Deraliye‘de Devlet-i Aliyye‘nin Mutfağındayız…
İstanbul’u ziyarete gelen herkesin planladığı bir rotadır Eminönü’den başlayıp Gülhane ile devam eden Sultanahmet , Çemberlitaş, Kapalıçarşı derken Beyazıt’ta sonlanan bu yürüyüş yolu. Bu yolu takip ederken Osmanlı Devleti’ nam-ı diğer Devlet-i Aliyye’nin yönetildiği tarihe tanıklık edersiniz adeta.
Ve de bu tarihe yakışır bir lezzet durağı ile tanıştık biz de Ticarethane Sokak da beş yıldızlı bir otele de hizmet eden bu özel mekanın ismi Deraliye Restoran. İsmini Der –i aliyye yüce kapı büyük kapı anlamına gelen İstanbul’un eski isimlerinden almış bu restoran Osmanlı Saray mutfağını günümüze taşımayı misyon edinmiş nezih bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Kış Mönüsünde Kanuni Sultan Süleyman’ın sofrasına ait lezzetler eski kaynaklar derlenerek aslına sadık kalınmaya çalışılarak şimdiki damak tadımıza uygun bir şekilde servis ediliyor.
Restorana girişte çalışanların ilgisi ve güler yüzlü karşılaması dikkatinizi çekiyor. Mekana yer karolarından, duvar süslemelerine kadar gösterilen özen farklı bir ambians katmış. Mekanın işletmecisi Necati Bey ve bizimle ilgilenen Murat Bey’in yardımıyla bizlerde Osmanlı’nın mutfağına doğru güzel bir yolculuğa başlıyoruz.
İlk olarak müessesenin ikramı olarak servis edilen yeşil zeytin , tulum peyniri ve cevizle hazırlanmış olan ezmeyi ve nar şerbetini tadıyoruz. O an bir daha ikram edin diyemesek de bir çırpıda bitiriyoruz bu özenli çalışmayı. Şerbet hoş kokulu aroması ve nara has o acılığı taşımaması nedeniyle başarılı buluyoruz.
Ardından Piruhiyi tadıyoruz. Hinkal denilen gürcü mantısını da andıran bir başlangıç. Haşlanmış tereyağlı yassı hamurun içinde gizli ceviz ve ıspanak karışımı bu tattan sonra susam yağında kızartılan içerisinde yedi çeşit peynir ile bezelye üstünde kuş üzümü ve de bal bulunan bu hamur işi de gerçekten favorilerimiz arasına giriyor.
Ana yemek olarak Kirde Kebabı’nı ve Bal Soslu Kuzu Kaburgayı tadıyoruz. Kirde yufka tarzı ancak biraz daha yufkadan kalın bir ekmeğe verilen ad. Biraz salça , domates, yeşil biber , kekikle birlikte doğranmış bonfile eti ile hazırlanan bu yemek beklenenin aksine ağır bir yemek olarak gelmiyor bize. Kuzu Kaburga ise altın sarısı renkte bulgurun üzerine koyularak servis ediliyor. Bal ile olan serüven devam ediyor ve bu etin yağ ve bal ile kavrulmuş olduğunu tahmin ettiğimiz daha koyu şerbet kıvamında bir sosa batırılarak servis edildiğini görüyoruz. Osmanlı mutfağında tatlının yemeklerde önemli bir yer tuttuğun kavramaya başlıyoruz yoğun olarak turistlere hizmet veren bu mekanda turistlerin damak tadına hitap ediyor mu bilmiyorum ama ben bir daha gidersem o ağızda dağılan güzel kuzu kaburgayı bal sossuz istemeyi düşünüyorum.
Helatiye isimli gül şerbeti içinde kare şekilde sakızlı muhallebi ve mevsim meyvalarının (nar,kivi)ve kavrulmuş badem antep fıstığının bulunduğu çok farklı ve özel bir lezzet ile karşı karşıya kalıyoruz. Şerbeti ayrı bir tat içinde sakızlı muhallebi dağılmadan ayrı bir tat üstüne meyveler ve bademler ayrı bir tat. Bir tatlıda birkaç tadın gizli olduğu bu tatlıyı sizlere de öneriyoruz. Son olarak şeker, bal ve badem karışımı bir ezme olan badem helvasını tadıyoruz. İkram olan çayları içtikten sonra bu misafirperver mekandan yeniden gelmek dileğiyle kalkıyoruz.
Mekan yeni olmasına rağmen etrafımızdaki masalardan da anlaşılacağı üzere şimdiden yabancıların tercihi olmuş. Son bir yıldır gittiğim mekanlar arasında bir çok açıdan birinci sıraya koyabileceğim bu mekan turistik bir lokasyonda olmasına rağmen etrafındaki işletmelere göre aldığı ücreti fazlasıyla hak eden bir yer. Ayrıca uyguladıkları grup indirimleri ve özel günlerde uyguladığı farklı mönü fiyatları ve misafirine karşı mahcup olmayacağın bir yer olması nedeniyle kurumsal firmalar tarafından tercih edilmeye aday bu restoranın çizgisinden uzaklaşmamasını diliyoruz. Ufak bir öneri olarak da gelenlerin Osmanlı Saray mutfağı hakkında ufak bilgilerin ya da tercih ettiği yemeğin bir hikayesi var ise ya da yapılışına yönelik bir bilgi var ise bunların bir kitapçık bir not kağıdı halinde masalara konulması bu güzel tarihi mekanın güzelliğine bir renk katacaktır.
Ali Mendilli
Hemde bensiz….fiyatlar ne aralarda burada…